Son Yazılar
O Zaman Yaşlılık Diyelim
Birkaç günlük üşütmenin ardından burnumun içi dışı yara, patates gibi de şiş. Malum, pandemi dönemi, maske takıyoruz, çocuklar maskeden dolayı göremiyorlardı. Teneffüste maskemi su içmek için indirmiştim ki, Ege gördü, şaşkınlıkla çığırdı sanki: “Öğretmenim burnun yara olmuş!” “Oldu Ege, biliyorum.”…
General Sopası
Siz hiç “General Sopası” sopası yediniz mi? Ben yedim. 80’li yılların başı, benim gençliğe giriş, hatta lise yıllarımın başlarına denk gelir. Rahmetli babam ve de onun dolayısıyla annem, bir zamanlar başlayan ‘Alamanya’ furyasına ilk katılanlardan olmaları hasebiyle Almanya’da gurbet kahrı…
Kuru Üzümler ve Hüzünler
Muzaffer… Candan sevdiğim, can öğrencilerimden sadece birisi. Sevimli mi sevimli kerata. Kendini sevdirmesini de iyi biliyor ha. Hani “Şeytan tüyü var” denir ya bazıları için; sanki Muzaffer için söylenmiş. Çok da zeki, ben biliyorum. Gel gör ki, zekasını derslerinde üst…
İçimdeki Yangın
Kimse bilmez içimdeki yangını, Ben görünmez alevlerle yanarım. Özleminin sıcaklığı vurdukça, Ter ter olur hasretinle kanarım. Ayrılıklar bu hayatın gerçeği, İsyan etmem, feryat etmem, susarım. Her gidişin dönüşü var, bilsem de, Yanımdayken bile sana susarım. Yolun, bahtın açık olsun, git…
Telefonum da mı Korona Oldu?
Korona melanetinin beni de kıskacına aldığı günlerdi Mayıs ayının ilk haftaları. Kendimi tecrit etmiş, iyi etmeye çalışıyorum. Anca balkondan, diğer aile bireyleriyle, akrabalarla iletişim kuruyorum zaman zaman. O kadar halsizim ki, kendimde güç bulabildikçe artık. İşte bu zamanlardan birinde, amcaoğlumun…
Yemek ve Ben
Yaptığım yemeklerin resmini çeker, kızımla paylaşırım. Kızımın “Bir instagram hesabı açıp bunları bir paylaşsan var yaaa!” demesi üzerine, yemek tutkum üzerine biraz düşündüm. Gençliğimden beridir yemek yaparım ben. Yaptığım yemekler büyük beğeni alır, sevilir. Hatta emekli olunca küçük, şirin, bir…
Tuz Meselesi
Eski adamlar mukallit olur. Nerden mi biliyorum? Dedemden. Rahmetli çok mukallit bir adamdı, lafı gediğine koymasını çok iyi bilirdi. Aynı şey rahmetli babamda yoktu, onda asabilik ve titizlik vardı, ama amcam da dedeme çekmiş. Amcam, ya da bizim tabirimizle, ’emicem’.…
Geceye Sitem
Nereye götürdün benim uykumu, Ey karanlık gece, duyuyor musun? Benim gözlerimden çekip aldın da, Kendin en derinden uyuyor musun? Üst kirpiğim alttakine hasretlik, Bedenim rahatsız, yorgun üstelik, Kalbimde bir kendisinden geçmişlik, Kaç gece geçirdim sayıyor musun? Tatlı uykum bulut gibi…
Ben Çöplük müyüm?
Ben, Almanya’dan kaçarcasına geldiğimde, liseye devam edebilmemi sağlayan adamdır edebiyatçı Hasan Hoca’m. 80’li yılların başıydı. Evimizde kiracıydı, hemen karşımızdaki dairede. Kapı komşusuyduk yani. Eşi de öğretmendi, Sevinç abla. Ona abla derdik, çünkü gerçekten evimizin ablası gibiydi. O da edebiyatçıydı ama…