Sen Takıl, Uğraşma Bizimle

Ders bitti bitecek, zil çalmak üzere. Zaten orucum, dersimiz matematikti, o da yordu. Oturdum, arkama yaslandım, “Var ya, yoruldum ki o biçim,” dedim en bitkin halimle. “Çok şükür kurtulucam sizden seneye,” diyerek de ekledim gülerek.

Çınar bana baktı, elini salladı, “Ohhooo,” dedi, “daha ne bıkması öğretmenim?”

Devam etti:

“Sen bizden kurtulacan ama, sonra yeniden sınıf alacan, onlarla uğraşacan. Onlar gidecek, yenisini alacan, daha çoook bıkacan sen.”

Güldüm, “İyi daa Çınar, hiç emekli olmayacak mıyım ben?” diye sordum.

O esnada zil çaldı. Yerimden kalktım, çıkmak için hareketlenmiştim ki, Ege kolumdan tuttu beni kapıya yöneltti, “Sen artık yaşlandın öğretmenim, oruç da tutuyorsun, acıkırsın da birazdan, hadi öğretmenim hadi, sen takıl, uğraşma bizimle.” dedi.

Şöyle ters ters baktım, kendimde uğraşacak mecal bulamadım, başımı sallayarak çıktım. Bu zamane çocuklarına laf yetiştirmek zor azizim, zor.

04.04.2022 Pazartesi, 3/A Sınıfı, Gülyalı Merkez İlkokulu, Ordu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir