.Çalıştığım ilçe küçük bir ilçe ve sadece büyük bir bankanın tek bir şubesi, onun da bir tane ATM’si var. Gel gör ki o banka da Ziraat Bankası ve bizim şu anda anda anlaşmalı olduğumuz ve maaş aldığımız banka değil. Bu nedenle, genel olarak eski çalıştığım banka olan Ziraaat Bankası’na maaşımı kısım kısım havale ediyorum ve ATM genellikle boş ve sakin olduğu için de paramı kolayca çalıştığım ilçeden çekiyorum. İkamet ettiğim ilçede şu an maaş aldığımız Yapı Kredi Bankası’nın şubesi de var ATM’si de, ama onun ATM’sinin başını neredeyse hiç boş görmüyorum. Dolayısıyla oradan para çekmek tam bir işkence. Bu nedenle de böyle bir yol izliyorum, ben de, bazı arkadaşlarım da.
Sabah saatleri, okuldayım.Baktım cebimde nakitim azalmış, dedim şu Ziraat Bankası’na para havale edeyim de giderken çekeyim. Saate bakmadım ama, birinci dersin çıkışı olduğu için 09.30 civarı olduğunu tahmin ediyorum. Mobil şubeden havaleyi yaptım, hemen hesaptan para çıkışı oldu ve havalenin başarılı bir şekilde gerçekleştiği mesajı telefonumun ekranına düştü. Diğer bankadan da mesaj gelmesini bekledim, teneffüs boyunca gelmedi. Herhalde birazdan gelir, yoğunluk vardır diye geçirdim aklımdan. Çok fazla üzerinde dur(a)madan ikinci ders zilinin çalmasıyla birlikte sınıfa girdim.
Sonrası günlük rutinimdi: Dersler, teneffüsler, öğle arası ve cuma namazı, yine dersler, teneffüs… Okuldaki günüm böylece tamamlandı. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla birlikte okul öyle bir dağıldı ki, öğrencileri görmek lazım. Her birini tutabilene aşkolsun. Onların ardından ben de arabama bindim ve banka şubesinin önünde para çekmek üzere durdum. Beklediğim ve genellikle olduğu gibi ATM’nin önü boştu. Doğruca kartımı taktım, birkaç tık tık ve hoop hesabımdaydım. Hesabımda olmasına hesabımdaydım da, hesabım beklediğim dolulukta değildi. Sadece daha önceden bulunan küçük bir miktar para vardı. Eee, benim gönderdiğim 5.000 liraya ne oldu? Afalladım ama, yine de girmişken hesaptan 1.000 lira çektim. İşlemleri tamamlayandan sonra telefonuma baktım, ben günün meşgalesiyle unutmuştum ama, bu bankadan hesabıma havale geldiğine dair mesaj almamıştım. Ufaktan telaşlanmadım dersem yalan olur. Mobil şubeye girdim, orada da gelen havale görünmüyordu.
Eee, nereye gitti bizim para? Hemen arabaya atladım, ikamet ettiğim ilçedeki şubeye gidip sormaya karar verdim. Yolda giderken aklıma bankanın müşteri hizmetlerini aramak geldi. Bir yandan da kafam hep kaybolan parada. Aslında sistemde kaybolmayacağını biliyorum da, nereye gönderdim, onu bilmiyorum. İkamet ettiğim ilçeden önceki ilçenin girişinde, yol kenarındaki kamyon parkında durdum. Hemen Yapı Kredi’nin mobil şubesine girdim. Tamam, para çıkışı olmuş, hesap hareketlerinde ve gelen mesajda görünüyor, buraya kadar sorun yok. Da… Nereye çıkmış bizim para?
Telaşla müşteri hizmetlerinin numarasını tuşladım. Sonrası malum: Bir sürü bilgilendirme, yönlendirmeler, şunu söyle, derdini anlat falan filan ve ardından “Sizi müşteri temsilcisine bağlıyorum.” cümlesinin bitişiyle kulağımı okşayan tatlı bir melodi. “Eyvah, dinle şimdi, bitmez bu bekleme,” derkeen… Sürpriiiz! Karşıdan müşteri temsilcisinin nahif sesini duymamla rahatlamam bir oldu. Ben derdimi sabırsızca anlattım, hanımefendi sabırla dinledi. Beni dinlerken tıkır tıkır tuş seslerini duyuyordum ve bilgilendirme:
“Efendim hesabınızdan para çıkışı başarılı bir şekilde gerçekleşmiş, bizde sorun görünmüyor, isterseniz siz bankanızla bir görüşün.”
“Tamam,” deyip teşekkür ederken ek bir bilgi verdi bana nazik hanımefendi sağolsun:
“Siz bana Ziraat Bankası’na havale yaptım dediniz ama, burada havale Garanti Bankası’na yapılmış görünüyor.”
Tepkim, şaşkınlığımı apaçık ortaya koyar şekilde “Öyle mi yapmışıııım!” şeklinde olurke, içimdeki rahatlamayı da duyumsadım. Teşekkür edip konuşmayı sonlandırır sonlandırmaz Garanti Bankası’nın mobil şubesinde aldım soluğu. Ama, orada da gelen para falan görünmüyordu. “Haydaaaa!” Bizim para buhar mı oldu yahu? Az para da değil ki önemsemeyeyim.
Oturduğum arabanın koltuğunda arkama yaslandım, biraz sakinlemeye çalıştım. Kafamı arkaya atmış gözlerimi kapatmışken, tekrar Yapı Kredi Bankası’nın mobil şubesine bakmak aklıma geldi. Lakin, değişen bir şey yok, her şey aynı. Menüler arasında gezerken, işlemin dekontuna bakmak alıma geldi nasıl olduysa. Dekonta baskıyorum bakıyorum, bir şey göremiyorum. Kafayı yemek üzereyim sanki. Paradan ümidi kesmiş dekontu kapatmak üzereyken havale yapılan bankanın büyük harflerle yazılı olduğunu farkettim: FİBABANKA! Kendime öyle kızdım ki, söyleyecek söz bulamadım. Ama dur bir dakika, müşteri temsilcisi hanımefendi de bana çıkışın Garanti Bankası’na yapıldığını söyledi. Demek ki o da hata yaptı, o halde kendime çok kızmasa mıydım acaba?
Neyse, bunu düşünerek vakit kaybetmemeliydim. Şimdiki durağım Fibabanka’nın mobil şubesiydi ve 5.000TL hesapta duruyordu. Öyle bir nefes bıraktım ki, o nasıl bir rahatlamaydı anlatamam. Az önceki kendime kızgınlığım, yaptığım bu hataya ve bir müddet yaşadığım telaşla hatayı çözemememe gülmeye dönüştü. Hemen parayı gerisin geri Yapı Kredi Bankası’ndaki hesabıma aktardım ve bu sefer doğru bir şekilde ait olduğu yere geri döndü. Allah’tan, her iki banka da mesai saatleri içerisinde belli miktarlarda havale ve EFT için kesinti yapmıyordu da herhangi bir kaybım olmamıştı.
Peki nasıl oldu da oldu bu iş? Onu da tekrar Yapı Kredi Bankası’nın mobil şubesine girdiğimde çözdüm: Ben Akıllı Rehber’den seçim yaparken, ilk sıradaki bankayı hiç bakmadan seçmiştim. O da hedef bankam olan Ziraat Bankası değildi.
Neyse ki olayı sorunsuz bir şekilde çözüme kavuşturdum ama bu olaydan şöyle bir ders çıkardım: Hayattaki küçük dikkatsizliklerin faturası ağır gelebilir, dikkatli olmak lazım.
18.10.2024 Cuma, Gülyalı